Geçen hafta emtia piyasaları karışık bir seyir izledi. ABD Başkanı Donald Trump'ın Japonya ve Avrupa Birliği ile gümrük tarifelerini düşürmeye yönelik anlaşma arayışları, piyasalarda risk iştahını artırdı ve güvenli liman varlıklarına olan talebi azalttı. Avrupa ekonomisinin ticaret savaşına direnci ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz indirimine gitmeyebileceği beklentisi de fiyatlamaları etkiledi. Ancak ABD'deki zayıf imalat PMI verisi (49,5) ve Çin'in yavaşlayan ekonomik büyümesi piyasalara olumsuz etki yaptı. Bu gelişmeler, yatırımcıların dikkatini gelecek haftaki FED faiz kararına ve yoğun veri gündemine çevirdi. Trump'ın Fed Başkanı Powell ile yaptığı görüşmenin ardından faizlerin düşebileceği yönündeki açıklamaları, düşük faiz beklentilerini güçlendirdi. Bu durum, enerji ve sanayi metallerine olan talebi destekledi. Jeopolitik risklerin azalması da piyasalardaki belirsizliği hafifletti.

ABD'nin Gümrük Tarifeleri ve Piyasa Etkileri

ABD'nin uyguladığı geniş kapsamlı gümrük tarifeleri, bazı emtialarda bölgesel fiyat ayrışmalarına yol açtı. Özellikle bakır ve alüminyumda New York ve Londra piyasaları arasındaki fiyat farkları rekor seviyelere ulaştı. Bu durum, dolar endeksinde yüzde 0,9'luk bir düşüşe (97,6) ve ABD'nin 10 yıllık tahvil faizinde 4 baz puanlık bir azalışa (yüzde 4,39) neden oldu. Yüksek tarifelerin, imalat sektörünü olumsuz etkilemesi ve küresel ticaretin yavaşlamasına katkı yapması endişesi, piyasaları sürekli belirsiz tuttu. Ancak, ticaret anlaşmalarına dair olumlu gelişmeler bu olumsuzluğu bir nebze de olsa azaltmış görünüyor. Bu durumun ilerleyen zamanlarda nasıl bir etki yaratacağı ise henüz belirsizliğini koruyor. Piyasalar, ilerleyen günlerde yapılacak açıklamaları ve gelişmeleri yakından takip ediyor.

Değerli Metallerde Düşüş

Değerli metaller, haftanın başındaki tarife endişeleriyle yükselse de, daha sonraki olumlu ticaret haberleri ve faiz indirimi beklentileri nedeniyle düşüş yaşadı. Altın fiyatları, başlarda tarife belirsizliği ve zayıf dolar nedeniyle yükseldi, ancak sonrasında olumlu ticaret haberleriyle birlikte düştü. Gümüş ise yaklaşık 14 yılın en yüksek seviyesine (ons başına 39,40 dolar) çıktı, ancak daha sonraki kar satışlarıyla düşüş yaşadı. Bu durum, hem yatırımcıların kar realizasyonu yapmasına hem de emtia fiyatlarındaki oynaklığın bir göstergesidir. Bu oynaklığın, gelecek hafta yapılacak açıklamalar ve gelişmelerle birlikte nasıl bir seyir izleyeceği önemli bir konu. Paladyum yüzde 1,7, platin yüzde 1,4, altın yüzde 0,4 ve gümüş yüzde 0,1 değer kaybetti.

Baz Metallerde Tarife Desteği ve Petrol Piyasaları

Baz metaller, Trump'ın bakır ithalatına yönelik tarife açıklamaları ve olumlu tarife haberlerinin imalat sektörünü destekleyeceği beklentisiyle yükseldi. ABD vadeli bakır fiyatları rekor seviyelere ulaştı ve LME ile Comex arasındaki fiyat farkı arttı. Endonezya'nın ABD ile yaptığı anlaşma ise nikel piyasasında olumlu bir gelişme oldu. Analistler, ticaret gerilimlerinin azalmasının baz metalleri olumlu etkileyebileceğini düşünüyor. Bakır yüzde 4,1, çinko ve kurşun yüzde 0,3, nikel yüzde 0,1 değer kazandı; alüminyum yatay seyretti. Petrol fiyatları ise ABD ve Çin'den gelen zayıf makroekonomik veriler ve artan arz beklentileri nedeniyle düştü. İran'ın Avrupa ile nükleer müzakerelere devam edeceğini açıklaması da fiyatları etkiledi. Brent petrolü yüzde 1,5, doğal gaz ise yüzde 12,3 değer kaybetti.

Tarım Emtialarında Karışıklık

Tarım emtiaları karışık bir seyir izledi. Pirinç fiyatları, Hindistan'daki muson yağmurları ve ABD-Japonya ticaret anlaşması beklentisiyle yükseldi. Mısır fiyatları ise sıcak hava koşulları ve Karadeniz'deki kuraklık riskiyle baskılanırken, yüksek ABD ihracatı fiyatları destekledi. Soya fasulyesinde Çin'in alımları devam ederken, eski sezon satışlarındaki düşüş fiyatları olumsuz etkiledi. Soya yağı talebi ve biyodizel kullanımı fiyatlardaki düşüşü sınırladı. Bu hafta soya fasulyesi yüzde 1,4, mısır yüzde 2,2, buğday yüzde 1,3 değer kaybederken pirinç yüzde 2 yükseldi. Kahve yüzde 1,9, şeker yüzde 3,2, pamuk yüzde 0,7 düştü; kakao ise yüzde 6,7 yükseldi.