TÜİK'in "İşgücü Piyasasında Gençler 2024" raporuna göre, Türkiye'de gençlerin işgücüne katılımı ve istihdam oranları dikkat çekici veriler ortaya koydu. 2024 yılında 15-34 yaş arası genç nüfusun 14 milyon 606 bini işgücünde yer alırken, istihdam edilenlerin sayısı 12 milyon 744 bin oldu. İşsizlik oranı ise yüzde 12,7 olarak gerçekleşti. Bu veriler, genç işsizliği sorununa dair önemli ipuçları sunuyor. Raporda, gençlerin eğitim durumları, meslek seçimi ve iş bulma süreçleri gibi birçok faktör analiz edildi. Ayrıca, eğitim ile iş uyumu ve beceri eşleşmesi konularına da değinildi. Avrupa Birliği uyum çalışmaları kapsamında yapılan araştırma, istihdam politikalarının geliştirilmesi için değerli bilgiler sağlamayı amaçlıyor. Araştırmanın sonuçları, Türkiye'nin genç işgücü piyasasıyla ilgili önemli politika kararlarının alınmasına katkı sağlayacak.
Eğitim ve İstihdam İlişkisi
Raporda, 15-34 yaş grubunda istihdam edilen gençlerin eğitim düzeylerine dair önemli veriler yer alıyor. Gençlerin yüzde 25'i lise altı, yüzde 24,7'si 4 yıllık yükseköğretim ve üzeri eğitim seviyesine sahipken, yüzde 18,2'si genel lise mezunu. Lise ve üstü eğitimli gençler arasında, eğitim süresince en az 1 ay çalışma deneyimi olanların istihdam oranı yüzde 68,6 olarak belirlendi. Bu oran, erkeklerde yüzde 82,2, kadınlarda ise yüzde 54,8 olarak kaydedildi. Çalışma deneyimi olmayan veya 1 aydan kısa süreli deneyime sahip gençlerde ise istihdam oranı yüzde 55,8'de kaldı. Bu durum, iş deneyiminin istihdam üzerindeki olumlu etkisini gözler önüne seriyor. Ayrıca, gençlerin yüzde 17,7'sinin eğitimini yarıda bıraktığı veya bölüm değiştirdiği belirlendi. Ekonomik nedenler, eğitim programından memnuniyetsizlik ve ailevi sorunlar, eğitimin yarıda bırakılmasının başlıca sebepleri arasında yer alıyor.
İş ve Eğitim Uyumsuzluğu
Araştırmaya göre, istihdamdaki gençlerin yüzde 67,2'si eğitim seviyesi ile yaptıkları işin gereksinimlerinin uyumlu olduğunu, yüzde 25,4'ü eğitim seviyesinin iş gereksinimlerinden daha yüksek, yüzde 7,4'ü ise daha düşük olduğunu belirtti. 4 yıllık yükseköğretim mezunlarının yüzde 74,7'si iş ve eğitim uyumunun olduğunu söylerken, lise altı eğitim seviyesindeki gençlerin yüzde 11,7'si eğitim seviyesinin iş gereksinimlerinden daha düşük olduğunu belirtti. Bu durum, eğitim sisteminin iş piyasasının ihtiyaçlarıyla uyumsuzluğuna işaret ediyor. İşgücü piyasası ihtiyaçlarına yönelik eğitim programlarının geliştirilmesi büyük önem taşıyor. Ayrıca, gençlerin beceri düzeylerinin iş gereksinimleriyle olan uyumu da incelendi. Becerileri iş gereksinimlerinden yüksek olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 27,1, düşük olduğunu belirtenlerin oranı ise yüzde 2,6 oldu. 4 yıllık yükseköğretim mezunlarında bu uyum oranı daha yüksek çıkarken, mesleki ve teknik lise mezunlarında bu oranın daha düşük olması dikkat çekici.
İlk İş Deneyimi ve İşsizlik
Mevcut durumda eğitime devam etmeyen 15-34 yaş grubundaki gençlerin yüzde 15,7'si, 3 aydan uzun süreli ilk işlerine eğitimlerini tamamladıktan veya yarım bıraktıktan sonra ilk 6 ay içinde başladı. Ancak, eğitim sonrasında 3 aydan uzun süreli bir işte çalışma oranı yüzde 21,7 olarak gerçekleşti. Bu oran erkeklerde yüzde 10,6, kadınlarda ise yüzde 33,9 oldu. Bu veriler, kadınların iş bulma sürecinde daha fazla zorluk yaşadıklarına işaret ediyor. Genç işsizliği ile mücadele için, iş deneyimi kazandırmaya yönelik programların geliştirilmesi ve kadınların iş piyasasına daha kolay erişimlerinin sağlanması gerekiyor. İşsizlik oranlarını düşürmek için hem eğitim sisteminin iş piyasasıyla uyumunun sağlanması hem de iş bulma süreçlerinin kolaylaştırılması büyük önem taşıyor. Bu konuda kamu ve özel sektör işbirliğinin artırılması, gençlerin istihdam edilebilirliğini artırmak için önemli bir adım olacaktır.