Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinde değişikliğe giderek kentsel dönüşüm projelerinde istenen teminat oranını düşürdü. Resmi Gazete'de yayınlanan yeni düzenlemeyle, riskli yapılarda uygulama yapan gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerinin, yapı ruhsatı almadan önce yapının yaklaşık maliyet bedelinin %10'u yerine %6'sı kadar teminat vermeleri yeterli olacak. Bu değişiklik, emlak sektörü ve ekonomi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Yeni düzenleme, inşaat maliyetlerinin azaltılmasına ve projelerin daha hızlı ilerlemesine katkı sağlayacak. Özellikle küçük ölçekli projelerin hayata geçirilmesini kolaylaştırması bekleniyor. Devlet tarafından getirilen bu yeni kolaylık ile birlikte, Finans sektörünün de bu alandaki yatırımlarını artırması öngörülüyor. Bu durum, hem vatandaşlar hem de sektör oyuncuları için önemli kazanımlar sağlayabilir.
Teminat Oranı Nasıl Değişti?
Değişikliğin detaylarına inildiğinde, yapı yaklaşık maliyet bedelinin %6'sı kadar teminatın İdareye verilmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak, istisnai bir durum da mevcut. Tek parselde, bir bodrum katı dışında en çok iki katlı ve toplam yapı inşaat alanı 500 metrekareyi geçmeyen yapılarda, parsel maliki kendi yapısını inşa ediyorsa ve inşaat tamamlanmadan üçüncü şahıslara satış yapmıyorsa, yapı ruhsatı aşamasında teminat verilmesi mecburiyeti aranmayacak. Bu durum, küçük ölçekli Türkiye'deki emlak projelerinde önemli bir kolaylık sağlıyor. Özellikle bireysel inşaatlarda maliyetleri düşürüyor ve projelerin hayata geçirilmesini kolaylaştırıyor.
Düşük Teminat Oranının Etkileri
Bu düzenleme ile ekonomiye önemli ölçüde katkı sağlanması bekleniyor. Teminat oranındaki düşüş, kentsel dönüşüm projelerinin maliyetini azaltarak daha fazla yatırım çekmesini sağlayabilir. Sonuç olarak, bu durum hem sektörün canlanmasına hem de vatandaşların daha güvenli ve modern konutlara kavuşmasına katkıda bulunacaktır. Bu sayede, Finans sektörünün de risklerini azaltarak daha fazla yatırım yapması mümkün olacaktır. Yeni düzenlemenin uzun vadeli etkileri yakından takip edilmeye devam edecektir.