TCMB Başkanı Fatih Karahan, Eskişehir’de yaptığı sunumda, yıl sonu enflasyon hedefini açıkladı. Karahan, para politikasındaki kararlı duruşun enflasyonun düşürülmesinde etkili olduğunu, maliye politikasıyla eşgüdümün de bu sürece önemli katkı sağladığını belirtti. Haziran 2024'ten itibaren başlayan dezenflasyon sürecinin devam ettiğini, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin bir düşüş sağlandığını vurguladı. Risk primindeki azalma sayesinde yurt dışı faiz yükünün 7 milyar dolar azaldığını da sözlerine ekledi. Sıkı para politikası duruşunun, aylık enflasyonda kalıcı bir düşüş ve enflasyon beklentilerinin hedef aralığına yakınsamasına kadar devam edeceğini açıkladı. Politika faizinin seviyesinin, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak belirleneceğini ifade etti. Merkez Bankası, kararlarını enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır.

Yıl Sonu Enflasyon Hedefi ve Dezenflasyon Süreci

Karahan, sene sonunda enflasyonun yüzde 21'e gerilemesini hedeflediklerini açıkladı. Bu hedefe ulaşmak için talepte dengelenme, fiyatlama davranışlarında normalleşme ve beklentilerde iyileşmenin önemli olduğunu belirtti. Mal enflasyonunun düşük seyrettiğini, hizmet enflasyonundaki düşüşün ise daha kademeli olduğunu ifade etti. Talepteki dengelenmenin enflasyondaki düşüşe katkı sağladığını, sanayi tarafında firmaların fiyatlama davranışlarının iyileştiğini ve tüketici ile firma enflasyon beklentilerinin gerilediğini vurguladı. Mayıs 2023-Ocak 2025 döneminde rezervlerin 115 milyar dolar arttığını, bu artışın yurt içi kaynaklı olduğunu söyledi.

Rezervler, Cari Açık ve Döviz Kurları

Cari açıktaki düşüşün dış finansman ihtiyacını Mayıs 2023 ile Kasım 2024 dönemleri arasında 48 milyar dolar azalttığını, 2023 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 5 olan cari açığın GSYH'ye oranının 2024'ün üçüncü çeyreğinde yüzde 0,7'ye gerilediğini belirtti. Sermaye girişlerinin yeniden başladığını ve döviz kuruna dair herhangi bir hedeflerinin olmadığını, döviz arzının arttığını ve talebin azaldığını vurguladı. Kur korumalı mevduatta (KKM) azalış devam ederken, TL talebinin güçlü seyrettiğini, Ağustos 2023 ile Ocak 2025 dönemleri arasında KKM bakiyesinde 111 milyar dolarlık azalış olurken, TL mevduatının payının yüzde 31,6'dan yüzde 59,3'e çıktığını açıkladı.

Reel Sektör Destekleri ve İhracat-İthalat Dengesi

Mayıs 2023 sonrası 53,5 milyar dolarlık kaynak girişinin gerçekleştiğini, Türkiye'nin ihracatının artarken ithalatının azaldığını, Mayıs 2023 ile Aralık 2024 dönemleri arasında ihracatın 7,7 milyar dolar arttığını, ithalatın 32 milyar dolar azaldığını bildirdi. Küresel ticaretin kademeli olarak toparlansa da zayıf seyrettiğini, Avrupa'nın mal ithalatının yavaşlarken, Avrupa'daki pazar payımızın arttığını belirtti. Sanayi üretiminde 2022 yılından bu yana yataya yakın seyir gözlendiğini, reel sektöre sağlanan desteklerin devam ettiğini ve reeskont kredisi kullanımının başta KOBİ'ler olmak üzere genele yayılarak arttığını kaydetti. TCMB'nin reel sektörle güçlü bir iletişim içinde olduğunu ve 2013 yılından bu yana düzenli firma görüşmeleri gerçekleştirdiğini de ekledi.